Pek çok konuda olduğu gibi iş yaşamında da yaklaşım biçimleri değişmeye başlamıştır. Özellikle de çalışanların deneyimlerine dai
Pek çok konuda olduğu gibi iş yaşamında da yaklaşım biçimleri değişmeye başlamıştır. Özellikle de çalışanların deneyimlerine dair ezberlerin tümüyle bozulduğu bir dönemden geçtiğimizi belirtebiliriz. Şirketler, personellerine yatırım yaptıklarını göstererek onların çabalarına takdirlerini göstermeye odaklıdır.
Bugün çalışanları; profesyonel gelişim fırsatlarını takip etmeye teşvik etmek oldukça önemli bir unsur haline gelmiştir. Dolayısıyla şirketler, çalışanlarını her şeyden önce “birey” olarak desteklemeye istekli olduklarını gösterir. İş dünyası uzun yıllar boyunca “verimlilik” ve “performans” ekseninde şekillenmiştir. Ancak bugün, şirketlerin sürdürülebilir başarıyı yakalayabilmesi için yalnızca sonuçlara değil, o sonuçları yaratan insanlara da odaklanması olmazsa olmaz bir kriterdir.
Çalışan deneyimi servislerimiz için bize ulaşın, 48 saat içinde teklif dönelim.
İşveren markalarının en güçlü rekabet araçlarından biri de Çalışan Deneyimi. Fakat bahsettiğimizin geleneksel ve yüzeysel yaklaşımlardan çok daha fazlası olduğunu vurgulamalıyız. Çalışan Deneyimi, temel olarak insanı anlamakla başlayan, sistemle güçlenen ve kültürle yaşayan bir deneyim kurgusunun yansımasıdır. Çalışan deneyimini dönüştürmek, aslında şirketin kendisini dönüştürmesi ile paralel bir durumdur. Çalışan Deneyimi’ne dair detaylara gelin birlikte göz atalım.
Artık iş dünyasında yeni nesil beklentiler bir tür trend değil, gerçek bir zorunluluktur. Bunu doğru analiz edemeyen ve yeniliklere adapte olamayan işverenler, ciddi bir tıkanma yaşamaktadır.
Y kuşağının ağırlığını artırdığı, Z kuşağının ise iş gücüne hızla katıldığı bir çağda, “daha iyi maaş” artık tek başına bir şirketi tercih etmek için yeterli değildir. Bu nedenle de insanlar çalıştıkları kurumla bir tür bağ kurmak ve aidiyet duygularını pekiştirmek isterler. Hatta karar süreçlerine dahil edilmek, değerlerinin duyulduğunu görmek istemektedirler.
Çalışan Deneyimi (EX), aslında veriye dayalı kültürden içgörü odaklı insan deneyimlerine geçişin doğal bir sonucudur. Ofiste geçirilen saatler veya yan haklar, bir çalışanın deneyimini belirlemede yetersizdir. Şirketler tam da bu noktada çalışan yolculuğu haritalarını baştan kurgulamalıdır.
Günümüzde Çalışan Deneyimi; iş ortamı, kullanılan teknolojiler, eğitim imkânları ve kurumsal kültür gibi çok katmanlı unsurların birleşimi olarak tanımlanmalıdır. Özellikle de iletişim ve işbirliği, çalışan deneyiminin temel bileşenleri arasında kendine yer bulur. İyi bir çalışan deneyimi stratejisi, adeta bir müşteri deneyimi gibi tasarlanıp ölçülmelidir.
Geleneksel diyebileceğimiz işe alım yöntemlerinde empati temelli tasarımlara yer verilmez. Oysa günümüzde çalışanlar hem anlaşılmak hem de aktif şekilde rol alıp söz sahibi olmak istiyor. Bu anlamda Çalışan Deneyimi, birlikte yaratılan bir değer olarak görülmelidir.
Tam da bu gerekçe ile Çalışan Deneyimi ile alakalı çalışmalar, sadece iç iletişim kampanyaları ile sınırlı kalmamalıdır. Geleneksel yöntemlerin ötesine geçen bu deneyim anlayışı; verimlilikten inovasyona pek çok konuda çeşitli faydalar/ayrıcalıklar sunar. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür:
Çalışan Deneyimi uzun vadede sürdürülen bir kültürdür. Doğru stratejiler ise sadece motivasyon düzeyini artırmakla kalmaz, onu kurumun dinamik bir değerine dönüştürür. Makers Consulting olarak biz, bu dönüşümün sadece parçası değil, tasarımcısı olmak için buradayız. Çalışan Deneyimi (EX)konusunda profesyonel düzeyde danışmanlık desteği almak adına bizimle iletişim kurabilirsiniz.