Deneyimi Yeniden Tasarlayın.
“Ben olsam asla böyle bir şey yapmazdım.”
“Kullanıcılarımız eminim bu yeniliği çok sevecektir!”
“Proje bana ait olduğu için kullanıcıların aklından neler geçtiğini çok iyi biliyorum.”
Ne kadar da tanıdık ve temelsiz cümleler öyle değil mi? UX uzmanları, genellikle bu tip iddialı ifadelerden kendilerini olabildiğince soyutlamak isterler. İşin tasarım tarafında yer alan insanların, böyle cümlelerden uzak durması, oldukça sağlıklıdır. Neticede aldığınız eğitimler ya da uzmanlıklarınız, kullanıcıların zihninden nelerin geçtiğini size asla doğrudan söylemeyecektir. Kullanıcıların duygu ve düşünce eğilimlerini yalnızca kapsamlı bir araştırma ve gözlem neticesinde tahmin etme şansımız olabilir.
Bu açıdan, kullanıcıların ve tasarımcıların ortak bir paydada buluşmasında “empati” kavramı hayati bir rol oynar. Türkçede kısaca “duygudaşlık” olarak bilinen empati, bu iletişim sürecinin en önemli halkasını oluşturur. Öte yandan; İnsan odaklı tasarım sürecinin ayrılmaz bir parçası olmasından dolayı, kullanıcıların talep ya da ihtiyaçlarının anlaşılması, daha da kolaylaşır.
Kullanıcı davranışlarını analiz etmede görsel bir araç olarak kullanılan “empati haritası”, bu içeriğimizin ana konusu durumunda! Tasarım odaklı düşünmenin anahtarı olan empati haritasına, gelin şimdi çok daha yakından bakmaya çalışalım.
UX konusunda profesyonel olan kişiler; kimi zaman sadece meslektaşlarının duygu ya da düşüncelerine bağlı kalarak, hedef kitlenin düşüncelerini es geçebilmektedir. Bu sorunu ortadan kaldırmak amacıyla oluşturulan empati haritalama aracı; kullanıcıların bir ürün ya da hizmetle etkileşime girdiği süreçte, daha çok “yerine koyma” stratejisinden hareket eder.
Temel düzeyde empati haritası, kullanıcılara dair davranışları ya da eğilimleri daha etkili ve verimli bir biçimde yakalamak adına oluşturulmuş görseli ifade eder. Bu görselle beraber yaratıcı ekiplerin kullanıcı gruplarını anlaması, büyük ölçüde daha da kolaylaşacaktır. Empati haritalama; paydaşlarla, pazarlama, satış ya da ürün geliştirme gibi ekipler ile oldukça kolay bir şekilde gerçekleştirilebilir.
Bir tür atölye mantığıyla oluşturulan söz konusu araç, kullanıcıların zihnine daha doğru bir biçimde girme noktasında pratik bir egzersiz sunar. Daha etkili bir çözüm oluşturma noktasında, sorunun öznesi olan kişilerin anlaşılması, son derece önemlidir.
Kullanıcının bakış açısını en doğru haliyle “tahmin” değil, “tahlil” etmek, empati haritasını öncelikli olarak tanımlayan ana motivasyondur. Bu aşamasının başarıya ulaşması, tasarım sürecinin ilk halkasında daha doğru ve bilinçli hareket etmenizi sağlayacaktır. Neticede bu araç, kullanıcı odaklı ihtiyaçları ve eğilimleri, daha derin düzeyde kavramanıza yardımcı olacaktır.
Empati haritası projenin erken aşamasında oluşturulduğunda, kullanıcıların bakış açısı ile tasarım süreçleri deyim yerindeyse at başı ilerler. Bunun olumlu yansımalarını; içerik fikirlerinden web tasarımlarına, yeni teklif hizmetlerinden satış pazarlama yaklaşımlarına kadar pek çok farklı alanda görmek mümkündür.
Peki müşterileri iyi tanımanın olmazsa olmazlarından biri olan empati haritasının en önemli avantajları nelerdir? Şimdi bu sorunun yanıtlarını, maddeler halinde sıralayalım:
-Kullanıcıların çok daha doğru bir şekilde anlaşılması,
-Salt bir görselin referans olarak kullanılabilmesi,
-Hem pratik hem de ekonomik olması,
-Var olan bilgilere göre kolayca esnetilebilmesi,
-Ekipler arasında ortak bir tutumun oluşabilmesi,
-Tasarım devam ettikçe kullanılabilmesi ve yeni verilere göre revize edilebilmesi.
Her açıdan başarılı bir empati haritası oluşturmak için dikkat etmeniz gereken bazı detaylardan söz etmemiz gerekir. Aslında bu noktada sanılanın aksine, öyle çok ciddi bir prodüksiyondan, yüksek maliyetlerden ya da bulunması zor materyallerden bahsetmeyeceğiz. Bir empati haritası yaratmak adına; büyük boy bir kağıt, beyaz renkli tahta, keçeli kalemler ve renkli yapışkan notlar yeterli olacaktır. Bu süreçte mutlaka araştırma verilerinizi ve ekibinizi bir araya getirmelisiniz.
Haritanızı tamamen bağımsız bir biçimde çizebilirsiniz. Bunun dışında hazır ve ücretsiz şablonlardan da dilediğiniz ölçüde yararlanabilirsiniz. Bazı empati haritaları arasında önemli format farklılıkları olabilmektedir; fakat hepsi de mutlak suretle ortak bir yaklaşım benimser. Kâğıt, kullanıcı temsilen ortada kalacak biçimde çeşitli alanlara ayrılır. Kullanıcıyı burada sembolik olarak boş bir kafa olarak çizmeniz yeterlidir.
Etrafında oluşturduğunuz alanlar; kullanıcının gözleme açık dış dünyasını ve zihin dünyasını ifade edecektir. Bu süreçte izlemeniz gereken adımları şu şekilde sıralayabiliriz:
ODAKLANIN VE HEDEFLERİ BELİRLEYİN! Empati kurmayı planladığınız kişi kimdir? İçinde bulunduğu konumu ve rolü kısaca yazın. Eğer daha fazla kişi söz konusu ise birden fazla kâğıda ihtiyacınız olacaktır. Her harita, sadece bir profilin yansımasıdır.
DIŞ DÜNYAYI YAKALAMAYA ÇALIŞIN! Kullanıcı ne görüyor, ne yapıyor, ne söylüyor ve ne duyuyor? Günlük deneyimleri neler? Nelerden hoşlanıyor ya da nelerden zevk almıyor? Gün içinde nelere tanıklık ediyor? Düşüncelerini nasıl ifade ediyor? Tüm bu sorulara yanıtlar vermeye çalışalım. Uygun yerlere yanıtları yazarak haritayı tamamlamaya devam edelim.
ZİHNİN DERİNLİKLERİNİ KEŞFEDİN! Ekipler bu aşamada başkaların zihninde olmanın nasıl bir şey olduğunu çeşitli egzersizlerle deneyimler. Kullanıcının nasıl bir düşünce yapısı vardır? Neden dolayı kaygılanıyor? Geceleri onu uykusuz bırakan meseleler neler? Kazanımları ve zaafları neler? Sahip olmak istedikleri neler?