Kurumunuzda İnovasyonu Başlatın, Girişimci Gibi Düşünün.
Pek çok başarılı girişimcilik fikri, büyük ölçüde yanlış odak noktası nedeniyle kitlesine doğru bir biçimde ulaşamıyor. Girişimcilerin problemleri tespit etmekten öte sürecin hemen başında direkt çözüme ulaşmaları en büyük yanılgılardan biri olarak karşımızda duruyor. Oysa yeni hizmetler kadar yeni ürünlerin oluşumunda da Yalın Başlangıç modelini ve onun ilkelerini benimseyenler, ciddi bir avantaj sağlıyor.
Lean Startup olarak da bilinen “Yalın Başlangıç” parlak fikirlerin ziyan olmasının önüne geçiyor ve ürünlerin potansiyel kitleyle verimli bir şekilde buluşmasına zemin hazırlıyor. Bilimsel bir bakış açısı sunan bu oldukça özel metodolojinin yarattığı etkileri ve faydaları, sizin için mercek altına almaya çalıştık.
Yalın Başlangıç modeli, bir startup’ın fikrini kullanıcıyla en verimli şekilde buluşturmasına olanak sağlayan, etkili bir metottur. Lean Startup’ta işe dair plandan öte işin modeli ön plandadır. Hem araştırma hem de ürün geliştirme için harcanan zamandan, maliyetlerden ciddi bir tasarruf elde edilir. Yeni ürünün tüm gelişim aşamaları, bu süreçte ufak müşteri gruplarına sunulur.
“Early adapters” olarak tanımlanan bu özel gruptan gelen geri bildirimler, ürünün gelişim süreci açısından kilit bir rol oynar. Girişimci sürekli bu geri bildirimlere göre hareket eder ve ürününe yeni bir boyut kazandırır. Neticede ürün son halini aldığında, ürüne dair riskler sıfıra yakın düzeydedir. Çünkü kullanıcı bu aşamada ürüne dair bir deneyim elde etmiş ve ürünü onaylamıştır.
Yalın Başlangıç (Lean Startup) son dönemlerde küçük ya da büyük her türlü girişimci için cazip bir model olarak tanımlanıyor. Gittikçe bir tür akıma dönüşmeye başlayan Lean Startup, yeni ürün geliştiren kişiler için bir anlamda rehber niteliğine sahip. Neticede girişimcilerin çoğu, bir ürünü geliştirdiği zaman, mutfak aşamasında ürüne dair tüm detayları sonuçlandırmadan piyasaya sürmüyor. Oysa bunun yarattığı riskler, tam da Lean Startup modelinin altını çizdiği bir durumu karşımıza çıkarıyor.
Kullanıcı, piyasaya son haliyle çıkan ürünün gelişim sürecinden bihaberdir. Ürün artık tüm zaafları ve eksik yönleriyle ya da kullanıcıda yaratacağı handikaplarla beraber piyasadadır. Oysa Yalın Başlangıç, tüm bu sürecin çok daha kontrollü bir şekilde ilerlemesini sağlamaktadır.
Hareketin öncülerinden olan Eric Ries, bu modeli yalın düşüncenin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirir. Deneylerle daimi olarak test edilmesi ve bilimsel yaklaşımlara dayanması, Lean Startup modelinin yarattığı olumlu etkileri büyük oranda garanti eder. Maliyetlerin düşürüldüğü, risklerin azaltıldığı ve verimliliğin artırıldığı bu özel modelde ürün, piyasaya çok daha hızlı bir şekilde sürülmektedir.
Yani Yalın Girişim modelinde bir girişimcinin elindeki ürünü ne şekilde geliştirebileceği, nasıl hamleler yapacağı, kullanıcıların neleri benimsemediği veya neleri talep ettiği açıkça sunulur. Startup tüm bu geri bildirimlerin ışığında ürününü her defasında geliştirip “Erken Benimseyenler” adlı sınırlı kitleye ulaştırmaktadır.
Yalın Başlangıç’ın ana ilkelerini “Üret- Ölç-Öğren” aşamaları oluşturmaktadır. Girişimcilerin yeni ürünlerini piyasaya çıkarmadan önce olası tüm problemleri aşama aşama geri bildirimlere bağlı olarak çözüme kavuşturması, bu modelin temel mantığını oluşturur.
Her şeyden önce problemin doğru ve somut şekilde tespit edilmesi ve daha sonra bu eksende çözümün üretilmesi gerekir. Sonrasında ekibin oluşturulması, müşteri tanımının yapılması, hedef kitle görüşmelerinin gerçekleştirilmesi, satış ve değer tekliflerinin belirlenip doğrulanması, pazar analizlerinin gerçekleşmesi gerekir. Sonraki aşama ise “Minimum Viable Product” olarak adlandırılır. MVP aşamasında ürünün uygulanabilir özelliklerine odaklanılır.
MVP, Lean Startup’ın temelini oluşturur. Bu kavramı dilimize “Asgari şekilde çalışan ürün” olarak çevirebiliriz. MVP sayesinde ürünün daimi olarak geliştirilmesi ve performansının ölçülmesi sağlanır. Tüm bu performans ölçümleri yeni düzenlemelere kapı açar. Mutlaka sorunu saptamalı ve sonrasında da söz konusu sorunun çözümüne ilişkin minimum seviyede çalışa bir ürün geliştirmelisiniz.
Validated Proces ise testten geçirilmiş olan öğrenme sürecini ifade eder. Yalın Başlangıç modelinde ilerlemenin ana kriteri, gerekli testlerden geçmiş olan öğrenme sürecidir. Eğer bir girişimciyseniz ve testten geçirilmiş öğrenme sürecini benimsediyseniz, ürün geliştirme süreciniz kısalmaya başlayacaktır. Seneler boyunca, kullanıcılardan talep göreceği belirsiz olan bir ürünün gelişimi için vakit kaybetmek, firmaların henüz yolun başında iflas etmelerine neden olabilmektedir.
Lean Startup girişiminin odak noktasında başlangıç aşamasında yer alan firmaların müşteri taleplerini yinelemek ve en doğru sonucu bulmak vardır. Startup’lar bunu gerçekleştirdiğinde piyasa kaynaklı riskleri minimize etme şansı bulur. Yalın Girişim kapsamında girişimciler ürünlerini daimi olarak test edebilir ve sağlıklı bir şekilde geliştirir. Piyasaya sunulmaya artık hazır hale geldiğinde, ürün kullanıcılar tarafından tanınmış ve onaylanmış olur. Hatta ürünün kullanıcıların talepleri doğrultusunda geliştirilmiş ve şekillendirilmiş olduğunu söylemek mümkündür.
Lean Startup ilk müşteri tabanını elde etmek adına yapılan olası maliyetleri ortadan kaldırır. Yeni girişimciler ürünlerini piyasaya sürerken geleneksel yöntemlerle zaman kaybetmez. Daha maliyetsiz ve hızlı bir biçimde ürünün kullanıcılara ulaşımı sağlanır. Kullanıcılar, ürün konusunda herhangi bir hayal kırıklığı yaşamaz. Testler ve geliştirme süreçleri sayesinde girişimcinin başarılı olma yüzdesi ciddi oranda artış gösterir. Kâr elde edip edilemeyeceğine dair öngörülere; kısa vadede, üstelik sermayeyi büyük oranda muhafaza ederek ulaşabilirsiniz
Bugünün en önemli girişimcilik modellerinden ve hareketlerinden biri olan Yalın Başlangıç (Lean Startup) hakkında daha kapsamlı bilgilere ulaşmak ve profesyonel düzeyde destek almak adına Makers Consulting ekibiyle dilediğiniz zaman iletişime geçebilirsiniz : [email protected]