Çalışan deneyimi birçok faktörü içinde barındırır. Bir çalışanın işe adaylığından şirketten çıkışına kadar olan yolculuğudur. Çalışanın bu yolculukta hissettiği, öğrendiği ve gördüğü her şey bu deneyimi şekillendirir ve bu deneyim iş performansını direkt olarak etkilemektedir. International Data Corporation (IDC) 2021’de dünya çapındaki çalışan deneyimi yönetim stratejilerine baktığında, ankete katılanların %85’inin, iyileştirilmiş çalışan deneyimi ve daha yüksek çalışan bağlılığının, daha iyi bir müşteri deneyimi ve kuruluşlar için daha yüksek gelir sağladığını buldu.
Gerçek çalışma deneyimi etkisi, çalışanlar kendilerini değerli ve bağlı hissettiklerinde ortaya çıkar. 2019 yılı için yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen raporlara göre çalışanların %40’ından fazlasının işlerini bırakmayı düşündüğünü gösterdi.
ÇALIŞAN DENEYİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Çalışan deneyimi, şirketin “kullanıcı deneyimidir” çalışanların beklentilerinin, çevrelerinin ve bir organizasyon içindeki yolculuklarını şekillendiren olayların kesişimidir. Bir çalışanın bakış açısı bir şirketin en büyük varlığıdır. Çalışan deneyimi, çalışanları güçlendirmenin ve geri bildirimlerini almanın birincil yoludur. Çalışan ne kadar ilgiliyse, kurumda kalma ve özellikle kuruluşun gereksinimleri doğrultusunda daha iyi sonuçlar verme olasılıkları o kadar artar. Mutlu çalışanlar mutsuz olmayanlara göre %13 daha üretkendir. Daha iyi katılım ve daha mutlu çalışanlar, daha üretken bir iş gücü sağlar. Kişi ne kadar mutlu ve üretken hissederse, iş kalitesi de buna bağlı olarak artar. Verimli ve olumlu bir çalışma ortamının çalışan verimliliğini %30’a kadar arttırdığı tespit edildi. Ayrıca, araştırmalar, çalışanların kendilerini bir şeyin parçası gibi hissettiklerinde şirkete daha fazla zaman ayıracaklarını ve bunun da satışların artmasına neden olduğunu buldu.
ÇALIŞAN YAŞAM DÖNGÜSÜ NEDİR?
Çalışan deneyiminin zamanla lineer bir artış gösterdiğine inanılır. Fakat, yapılan araştırmalar çalışan deneyiminin işe alındıktan sonra ilk altı ayda %22’ye kadar düşebileceğini göstermektedir. Kurumların işleyişi çalışanların performansına bağlıdır, daha mutlu çalışanlar daha yüksek performans sağlamaktadır. Yapılan işin verimliliğinin artması kurumların kalkınmasında kilit taşıdır. Bunun için çeşitli metotlar oluşturulmuştur. Bu metotlardan bir tanesi de çalışan yaşam döngüsü olarak adlandırılır.
Çalışan yaşam döngüsü; atraksiyon, işe alım, görüşme, ilk katılım, bağlılık, geliştirme, tutma, tanıma, görevden alma, ayrılma ve mezunlar aşaması olmak üzere on bir basamaktan oluşmaktadır.
1-Atraksiyon: Çalışanın kurumsal kimliğe ilk maruz kaldığı andır.
2-İşe Alım: Çalışanla ilk doğrudan etkileşimdir.
3-Görüşme: Çalışanın ve iş verenin birbiri hakkında bilgi edinmesini sağladığı aşamadır.
4-İlk Katılım: Yerleştirme aşamasıdır, yeni çalışanları kuruluşa davet etmeyi ve onların yeni pozisyonlarına alışmalarına yardımcı olmayı içerir.
5-Bağlılık: Bağlılık aşaması, yeni bir çalışan bir süreliğine görevine başladıktan sonra gerçekleşebilir. Bu aşama, şirket kültürünü teşvik etmeye ve çalışanları işleriyle meşgul etmeye odaklanır.
6-Geliştirme: Geliştirme aşaması, bir çalışanın kuruluşunuzdaki kariyerini geliştirmesine yardımcı olmaya odaklanır.
7-Tutma: Elde tutma aşaması, çalışanları şirket için çalışmaya devam etmeye teşvik etmenin yollarını araştırır.
8-Tanıma: Tanıma aşaması, çalışanların moralini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bir çalışanı iyi yapılmış bir iş için övmek, kendilerini değerli ve saygın hissetmelerine yardımcı olabilir.
9-Görevden Alma: Görevden alma aşaması, bir çalışan kuruluştan ayrıldığında ortaya çıkar ve amaç genellikle sorunsuz bir geçiş süreci sağlamaktır.
10-Ayrılma: Ayrılma aşaması, şirketten ayrılma fiilini içerir. Genellikle çalışanın teknoloji veya erişim kartları gibi şirket varlıklarını iade etmesini içerir.
11-Mezunlar: Mezunlar aşaması, kuruluş ile eski çalışan arasında iyi bir ilişki sürdürmeyi içerir. Örneğin, çalışan, sözleşmeli işi tamamlamak veya boş pozisyonları doldurmak için gelecekteki yönlendirmeleri kazanmak için bir kaynak olabilir.
ÇALIŞAN DENEYİMİ NASIL TASARLANIR?
Çalışan deneyimi tasarımının başlangıç noktası araştırmadır. Çalışan deneyiminin ne olduğuna ve sektörde nasıl uygulandığına bakılmalıdır. Çalışan deneyimi tasarımı bağlamında gözlem, ister ofiste, ister fabrikada, sağlık ortamında veya hatta sahada olsun, çalışanların bulunduğu yere gitmeyi gerektirir. Gözlem yaparken, olumsuz duygulara yol açabilecek koşullar aranmalıdır. Bazı örnekler, ofiste üretkenliği engelleyen ve hayal kırıklığı duygularına neden olan mevcut konferans odalarının olmaması, çalışanları üretimde kahve veya çay olmadan gece vardiyasında çalıştırarak kızgınlık ve ilgisizliğe yol açılması olabilir.
ÇALIŞAN DENEYİMİ TASARIMININ İKİNCİ NOKTASI BEYİN FIRTINASIDIR.
Bu aşama tamamen yenilikle ilgilidir. Mevcut çalışan deneyiminin neye benzediğini anladıktan sonra, bir sonraki adım geri bildirim yoluyla ortaya çıkmadan karşılaşılan yaygın sorunlara olası çözümleri düşünmektir.
Çalışan deneyimi tasarımı için üçüncü nokta test etme ve uygulama aşamasıdır. Bu aşamada en iyi fikirler alınmalı ve test edilmelidir. Bu süreç boyunca çalışanlardan geri bildirim alınması oldukça önemlidir. Alınan geri bildirimlere göre üretilen çözümlerin denenmesi ve çalışanlar üzerinde ki etkisinin gözlemlenmesi oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, çalışan deneyimi tasarımının anahtarı, çalışanların süreci yönlendirmesine izin vermektir. Çalışanların işlerini yapmak için neye ihtiyaçları olduğu bilindiğinde daha yüksek katılım ve daha mutlu çalışanlara yol açan bir deneyim yaratılabilecektir.
Makers Consulting ile çalışanlarınızın verimini ve bağlılığını arttırmak için çalışan deneyimi araçlarından faydalanabilirsiniz. Çalışan deneyimi danışmanlık desteği alabilirsiniz : [email protected]
