İletişim
TR EN

Kurumlar Nasıl Dönüşüyor/Dönüşemiyor?

Stratejiden Aksiyona Geçiş Yapın.

Ocak 10,2023 4 dakika okuma süresi

Dönüşmeye çalışıyorlar desem daha doğru olur aslında. Çoğu dönüşmeye çalışıyor ve oldukça da zorlanıyorlar. Bunun çok temel bir sebebi olduğunu görüyorum. Şirket üst yönetiminin, şirket ortakları ve hissedarlarının ana hedefi ve stratejik hedefleri arasında dönüşüm olmaması. Evet dönüşüm konuşuyor herkes, en iyi biz dijital dönüşümü uyguladık diyorlar, dijital dönüşüme başladık diyenler, farklı program lansmanı yapanları hep görüyoruz. Ancak kurumların çoğunun içine biraz derinden baktığımızda, bu lansmanların nasıl çıktılar doğurduğunu biraz takip ettiğimizde, bu lansmanların gerçek inovasyon projeleri ve dönüşüm projeleri olmak yerine, iletişim projeleri olduğunu anlıyoruz.

Elbette iletişim yapalım ve servis paketimiz güzel olsun. Ancak içi boş bir paketin etkisi çok kısa süreceği için içi dolu paketleri ya da boş paketin içini bir an önce doldurmayı hedefliyor olmamız şart. Tim Ferris’in “ürünü satmak için ürüne ihtiyacınız yok” sözü tam bu duruma uygun aslında. Tabi o test sonrasında bir an önce hayata geçecek paketlerden bahsediyor.

DÖNÜŞÜM NASIL GERÇEKLEŞİR, DÜŞÜNCELE

Şimdi bunun için birkaç maddede size dönüşüm nasıl gerçekleşir, nasıl gerçekleşmez düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Hem kurumsal dünyada kaldığım 15 sene boyunca hem de son 7 senedir girişimcilik hayatımda verdiğim danışmanlıklarda, benim açımdan çok net bir şekilde hikaye görünmeye başladı. İşte bir kaç fikir, lütfen siz de yorum yapmaktan çekinmeyin.

-Şirket ortakları ve ondan dolayı CEO’nun sadece kısa dönem karlılığa odaklanarak dönüşüm gerçekleşmez.

-Uzun vade olarak lanse edilen planların vadeleri kısaltılıp çıktılara odaklanılmalıdır. Mevcut durumda, dev bir zaman planı ile lanse edilen programlar, genelde unutulup rafa kaldırılıyor ve bir sonraki CEO geldiğinde yeni bir program lanse ederek kendi dönemini bu şekilde geçiriyor.

-Dönüşüm ve değişim ayrı konular. Dönüşüm için tüm kültürel altyapıların değişmesi gerekiyor genellikle. Bunun için yine üst yönetim onayı ve devamlı desteği şart, bu olmazsa olmaz. Üst yönetim genelde bildiği şekilde ilerlemek istediği için ve üst yönetimdeki insanlar genellikle yaklaşık minimum 15 sene önceki yöntemleri kullandıkları için kurumsal iş yapış yöntem i de değişmiyor. Yöntem değişmeyince kültür değişmiyor, kültür değişmeyince dönüşüm gerçekleşmiyor.

-Kendi bildiklerimizi unutup biraz yeni yöntemlere yer açmamız gerekiyor. Evet kendi yöntemimizle o işi daha hızlı yapıyor gibi görünebiliriz ancak yeni yöntemlerin çıktısı ve daha sonra o uygulamaları tekrarladıkça artan hızımız daima eski yöntemlere göre çok daha etkin olacaktır. Test edilmiş örneklerden ilham almakla beraber, her kurumun kendi yapısı olduğunu unutmamak, yeni bir metodu olduğu gibi değil, kuruma uygun şekilde alıp uygulamak gerekiyor.

-İş sadece üst yöntemde de değil, çalışan kadrolarında da dönüşümü değiştirmek gerekiyor. Eğitimler eğer uygulamaya geçmezse, 1 ay içerisinde %80 oranında unutuluyor. Basit tek seferlik eğitimler yerine içinde farklı devam kurgularının ve pratik uygulamaların olduğu öğrenme programları tercih edilmeli. Evet bu öğrenme programları kuruma daha maliyetli gibi gelecektir ancak daha ekonomik tercih yapıp sonrasında 1 ay sonra tamamen unutulacak bir kurgu aslında çok daha maliyetlidir.

-Üç temel dönüşüm noktamız var: Araçlar, Zihniyet ve Network(Ağ). Doğru araçları kullanıyor olduğumuzdan emin olmalı, doğru zihniyete geçmeli ve hem şirket içi hem de şirket dışı networkümüzü doğru yönetmeliyiz. Bu üçlü iç içe. Doğru network bizi doğru zihniyete de taşır. Unutmayın, siz (ya da şirketiniz) çevrenizdeki 5 kişinin (ya da şirketinizin bulunduğu ekosistemde en yakın olan şirketlerin) ortalamasısınız. Doğru ekosistem tasarlama ve bu partnerlerle sadece lansman odaklı değil çıktı odaklı çalışabilme asıl derdimiz olmalı.

-Yine araçlar dediğimizde yeni dijital araçlardan tutun da eskiden beri şirketimizde kullanılan dijital ve manuel tüm araçların yeniden gözden geçirilmesi, bildiklerimizi unutmamız ve yeni araçlara hızla adaptasyon sağlayarak yola daha etkin devam etmemiz gerekecektir. Bu aşamaları yine büyük düşünüp küçük başlayacağımız ve hızlı ilerleyeceğimiz kurgularla ilerletmemiz şart.

-Zihniyet dönüşümü en önemli konulardan. Açık zihniyet, yaratıcı zihniyet, eleştirel düşünebilen, problem çözebilen ve karar alabilen zihniyet yapıları bu çağın en büyük ihtiyacı. Bütün bunlar olmazsa, kurumun iş gücü sadece tek bir kişiye, genel müdüre(ceo’ya) takılıp kalmış oluyor. CEO’nun hata yapamayacağı bir emir komuta sistemiymiş gibi, o ne derse biat eden bir dev hantal bir organizasyona dönüşen bir çok kurum görüyoruz. Hepsi dev markalar. Oysa ki CEO da kendi düşüncelerinin ve iş yapış şekillerinin bir üstüne çıkacak bir organizasyonu oluşturmaya çalışmalı. Mark Zuckerberg, “Biz Facebook’ta bizi düşünce şekli ve yetkinlikler olarak geçecek insanları işe alıyoruz.” diye boşuna demiyor. Herşeyi sadece ben bilirim deseydi, global bir dev olması oldukça zor olurdu.

İlgili Yazılar