Start-up’larla birlikte anılan kavramlardan biridir, ilk kez Frank Robinson tarafından kullanılmış olan MVP. Eric Reis önderliğinde daha da yaygın bir şekilde kullanılmaya başlayan MVP, yatırım arayışı içerisindeki start-up’ların faaliyet hedeflerine ulaşmadan da yola koyulmalarına olanak sunar. Peki, MVP (Minimum Viable Product) nedir, örnekleri nelerdir? İlgilileri için açıkladık.
Unilever gibi yenilikçi kurumlarla birlikte yürüttüğümüz online Agile Koçluk programlarına, sizinle de başlamamız için bize ulaşın, 48 içerisinde program detayları ile size geri dönüş sağlayalım.
MVP NE ANLAMA GELİR?
MVP, en önemli Lean-Start-up tekniği olup ilgili ürüne karşı rağbet gösterilip gösterilmediğini anlamak ya da hedef kitleden dönüş almak adına asgari efor sarf edilerek üretilmiş üründür. Minimum Viable Product kelime grubunun kısaltması olan MVP, bu doğrultuda, en temel fonksiyonlara (çekirdek özelliklere) haizdir (Minimum), maliyeti karşılayacak gelir getirir (Viable) ve dönüt sağlayan, efor harcanmadan üretilmiş, değerli, yalın bir üründür.
Daha detaylı değinmek gerekirse MVP, yenilik seven ve yeni şeyler denemekten çekinmeyen erken müşterinin, yani, early adaptors’ın bulunmasını sağlar ve bu kitlenin satın alabileceği, alım sonrasında ise dönüş yapabileceği en sade üründür. Bir start-up’ın gelecekteki kararlarını doğrudan etkileyen MVP ile hem fikirler hem bu fikirlerin hayata geçtiğindeki durumlar hem de üretim bandında kullanılacak teknolojiler en az zaman ve para harcanarak test edilebilir. Riskler karşısında azami yatırım getirisine sahip olan bu ürün, bir prototip olarak değerlendirilebilir ve geliştiricilerin hatalardan ders çıkarmasına olanak sunar.
Ürünlerin fonksiyonlarının sadece %20’sinin insanlar tarafından kullanıldığı göz önünde bulundurulduğunda pazarın nabzını MVP ile yokladıktan sonra ürün gelişimine odaklanmak daha mantıklı bir yol olacaktır. Bu teknik zamandan ve paradan tasarruf ettirmesinin yanı sıra hedef kitle içinde taraftar grubu oluşturulmasında da etkilidir. Öte yandan fonksiyonlar açısından eksiksiz bir ürün yaratma çabası esnasında rakipler tarafından ilgili ürünün muadilinin pazara sunulma olasılığı, dolayısıyla zaman kaybına paralel start-up’ın ürününe talep gösterilmemesi riski de her zaman vardır. Bu süreçte maddi manevi gerilemelerin de start-up’ın ömrünü kısaltması muhtemeldir.
BAŞARILI BİR MVP İÇİN
Bir MVP’nin etkili sonuçlar doğurabilmesi için özenli bir süreç ardından üretilmiş olması gerekir. Karmaşık, asıl ürünün özünü yansıtmayan MVP’lerin pazara sunulması, müşterinin ilgili ürüne asıl ürün gibi davranıp geliştirilecek gözüyle bakmamasına ve dolayısıyla rağbet göstermemesine yol açar. Bu nedenle start-up’lar, MVP ortaya koyarken ilk adımda canvas’ları doğru bir şekilde doldurmalı ve MVP’nin fonksiyonlarını belirleyen yöntemlerden yararlanmalıdır.
MVP canvas’ları değişkendir. MVP vizyonu, zaman ve maliyet planı, çözüm önerisi, güçlü yönler, müşteriler ve ihtiyaçları vb. alt başlıklar, MVP canvas’larında yer alabilir. MVP fonksiyonlarını belirlemek içinse farklı yöntemler mevcuttur.
MVP, temel 3 adet fonksiyona sahipse üretime geçilebilir.
Girişimci, MVP’nin fonksiyonel olup olmadığına sezgileri aracılığıyla karar verebilir.
Erken müşterinin ihtiyaç ve beklentileri tespit edilerek MVP fonksiyonları seçilebilir. İlgili tespit ve güncellemeye, müşteri grubu çemberi genişletilerek devam edilebilir.
Dar bir zamanda MVP’nin muhatabına açıkça anlatılabilecek tüm özellikleri, fonksiyonlar olarak belirlenebilir.
Ekip üyeleri arasında oylama yapılarak en önemli fonksiyonlar belirlenebilir.
Fonksiyonlar zorluk ve faydalı olma derecelerine göre gruplandırılabilir ve hem en kolay hem de en faydalı olanlar seçilebilir.
Fonksiyonlar must, should, could ve won’t gruplarına ayrılarak belirlenebilir. Must, yüksek öneme sahip; should, önemli ancak zamana göre belirlenecek; could, olsa da olmasa da olur; won’t ise olmayacak fonksiyonları içermelidir.
MVP öncesi farklı fonksiyonlara sahip prototipler oluşturulup kullanıcılara sunularak ve ortaya çıkacak geribildirimlere bakarak MVP oluşturulabilir. Geribildirimlerde dikkat edilmesi gereken nokta, kullanıcının ifadeleri değil, davranışları olmalıdır.
Asıl ürünün KPI’ı incelenerek bu KPI’a etki eden faktörler içinden MVP fonksiyonları seçilebilir. Benzeri metrikleri de kullanmak mümkündür. (KPI: Anahtar Performans Göstergeleri)
Bir MVP’nin farklı fonksiyonlarına ait landing page’ler oluşturulabilir ve bunlar sosyal medya kanalları aracılığıyla hedef kitleye gösterilebilir. Analizler ışığında en çok bilgi toplayan landing page’teki fonksiyonlar MVP’nin fonksiyonları olarak belirlenebilir.
Bir önceki yöntemin benzeri olarak ancak bilgi yerine para toplanarak da MVP hayata geçirilebilir. Indigo, Kickstarter veya Arıkovanı sitelerine prototip eklenerek ilgi duyulan prototip’e yapılacak bağışlar belirli bir seviyeye ulaştığında MVP fonksiyonları belirlenebilir ve akabinde gerçek kılınabilir.
MVP belirlendikten ve pazara sunulduktan sonra dönüşlere de üretim sürecinde gösterilen hassasiyet gösterilmeli, metriklerin takip edilmesinin yanı sıra kullanıcı testleri de yapılmalıdır.
BAŞARILI MVP ÖRNEKLERİ
Ürünün nasıl kullanılacağını anlatan açıklayıcı videolar oluşturularak popüler bir link sitesinde yayımlandı. Videoyu izleyenler, henüz ürünü kullanmamış olmalarına karşın ürüne geribildirimde bulunabilecek kadar bilgi sahibi oldular. Sadece bir günde ürünü bekleyen kişi sayısı 70 bin artışa geçti.
Mağazalardaki ayakkabıların fotoğrafları çekilerek basit bir web sitesinde satışa sunuldu. Site üzerinden yapılan satış, mağazaya gidilip satın alınarak alıcısına gönderildi. Bu yöntemle iş fikri asgari maliyetle başarılı bir şekilde test edildi ve tüketici alışkanlıkları öğrenildi.
Amerika’da gerçekleştirilecek bir konferansa katılacak olan ancak çevre otellerde yer bulamayanlara kurucuların evlerini açmasıyla ortaya çıktı. Harita ve listeleme özellikleriyle birlikte evlerin görselleri basit bir web sitesi üzerinden kitleye sunuldu. Rağbet görmesi sonrası Beta versiyonu hayata geçirildi.
Başlangıçta kurucular ve yakın çevresi tarafından kullanıldı, sadece araç çağırma fonksiyonuna sahip olarak pazara sunuldu. Daha sonra araç takibi, mobil ödeme/kredi kartı ile ödeme, ödemeyi paylaşma gibi özellikler eklenerek geliştirildi.
Landing page ile ürün tanıtıldı ve gösterilen ilgiyi ölçümlemek için muhatapların “fiyatlandırma” adlı bir butona tıklaması istendi. Butona tıklayan kullanıcılar ise e-posta adreslerini paylaşmaları için yönlendirildi. Ürünü kullanacakların olması bilgisiyle sosyal medya paylaşımlarını zamanlama özelliğine sahip bugünkü Buffer ortaya çıktı.
Erken müşteriye odaklanarak basit bir web sitesi tasarlandı ve bu siteye sadece 10 adet yüksek çözünürlüklü stok görsel eklendi. Hacker News ile Tumblr Blog’da yayımlanan duyuru ardından birkaç saat sonra ilgili fotoğraflar 20 bin indirilme sayısına ulaştı. Geribildirimlerle birlikte site geliştirilerek ancak sade tasarımı korunarak bugünkü hâlini aldı.